Yeni Türk Ticaret Kanunun ile ticaret hayatımıza girmeye başlayacak olan yeni bir kavram da “Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi”dir. S.P.K kanununa tabii şirketlerde bağımsız olarak özellikle denetim ile ilgili işlemlerden sorumlu olacak bir yönetim kurulu üyesinin olması temelde “Kurumsal Yönetim İlkeleri”nin gerekliliği olarak yapılmaktadır.
Şirketlerin ticari yaşamlarında hissedarlarına karşı yerine getirmekle yükümlü oldukları şeffaflık ve açıklık kavramlarına istinaden kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarının kurumsal bir hale gelmesidir. Buda sürekli bilgilendirme ve şirket dışı tarafsız bir üyenin de yönetim kurulunda yer alması çalışmaları aslında şirketlerin tarafsız ve uzman bir üye ile de değerlendirildiği sonucunu doğurmaktadır.
Halka açık şirketleri için S.P.K tarafından uluslararası gelişmelere uygun olarak Temmuz 2003 yılında yayınlanan Kurumsal Yönetim İlkeleri ile Yönetim Kurulunun oluşumu ve nitelikleri belirlenmiştir.
S.P.K tarafından yayınlanan ve dönem itibarıyla halka açık şirketlere uygulanan kurumsal yönetim zaman içinde diğer şitketler içinde referans uygulama olmaya başlamıştır. Bu durum zaman içindeki gelişime uygun olarak Yeni TTK içinde de yer almaktadır. Bu bağlamda uygulama tarihi 01.07.2012 olan 6102 syTürk Ticaret Kanununda (TTK), Anonim Şirketlerde ve Yönetim Kurulu’nun sorumlulukları konusunda da aynı referans uygulamaların yer aldığı gözükmektedir.
Yönetim kurulu üyeliği ve bağımsız üyeler :TTK’da, 360.maddede yer alan ve A.Ş yönetim kurulunun detaylarını yer aldığı ikinci bölümdeki hükümlerin bütünlüğüne bakıldığında, bağımsız yönetim kurulu üyeliği ile ilgili madde aşağıdaki gibidir.
“2. Belirli grupların yönetim kurulunda temsil edilmesi
MADDE 360 - (1) Esas sözleşmede öngörülmek şartı ile, belirli pay gruplarına, belirli bir grup oluşturan pay sahiplerine ve azlığa yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanınabilir. Bu amaçla, yönetim kurulu üyelerinin, belirli bir grup oluşturan pay sahipleri, belirli pay grupları ve azlık arasından seçileceği esas sözleşmede öngörülebileceği gibi, esas sözleşmede yönetim kurulu üyeliği için aday önerme hakkı da tanınabilir. Haklı bir neden gösterilmedikçe, genel kurul tarafından, yönetim kurulu üyeliğine önerilen adayın veya hakkın tanındığı gruba ve azlığa dâhil bir pay sahibinin üye seçilmesi zorunludur. Bu şekilde tanınacak temsil edilme hakkı, halka açık anonim şirketlerde yönetim kurulu üye sayısının üçte ikisini aşamaz.
(2) Bu maddeye göre yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanınan paylar imtiyazlı sayılır. “
Aynı zamanda Kanun M:1569’da kurumsal yönetim ilkelerine vurgu yaparak gerekçelerini pekiştirmektedir. Fakat bağımsız yönetim kurulu üyesinin belirlenmesinde genel esaslar adı geçen SPK tebliğlerinde bağımsız yönetim kurulu üyeliği; yönetim kurulunun işlevi, faaliyet esasları, yapısı ile toplantıların şekli, komiteler, üyelere ve üst düzey yöneticilere sağlanan mali haklar başlıkları altında ayrıntılı olarak yer almıştır.
Kurumsal yönetim ilkelerine bağlı olarak bağımsız yönetim kurulu üyesinin; icrada görevli olmaması ile seçiminde uygulanan özel prosedür ve aranan bağımsızlık kriterleri belirtilmiş, en fazla görev alabileceği süreler, olumlu oylarının istendiği özellikli durumlar belirtilmiştir. İlave olarak yer alabileceği komiteler ve mali hakları için gerekli hususlar açıklanmıştır.
Kanun ve SPK uygulamaları doğrultusunda bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak seçilenlerin nitelik ve sorumlulukları genel olarak,
Olmasına karşın kanunen bağımsız yönetim kurulu üyeleri yasal sorumluluk yönünden bağımlı üyelerinden faklı bir hüküm yoktur.
Yönetim kurulunun görev ve sorumlulukları:
Şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin yönetim ve temsil olarak (m:365) iki önemli işlevi vardır. Bunlardan “Yönetim”, esas sözleşmeye konulacak hükme istinaden düzenlenecek bir iç yönergeye göre, kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devredilmediği takdirde, yönetim kurulunun tüm üyelerine aittir. (m.367) Temsil ise esas sözleşmede aksi öngörülmemiş veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa, çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna aittir. Yönetim kurulu, üyelerden en az biri de temsil yetkisine haiz olmak kaydıyla, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebilir. (m.370)
Karar alma yetkisi olarak ise yönetim kurulu, kanun ve esas sözleşme uyarınca genel kurulun yetkisinde bırakılmış bulunanlar dışında, şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için gerekli olan her çeşit iş ve işlemler hakkında karar almaya yetkilidir. (m.374)
Tüm bunlara rağmen Yönetim Kurulu bazı görev ve yetkilerini devir edemezler çünkü bunlar kurulun asıl oluşum amaçlarıdır. Bu unsurlar aşağıda yer almaktadır.(m.375)
TTK’da açıklanan hususlar haricinde SPK tebliğlerinde de, “faaliyet esasları” kısmında ise “yönetim kurulu faaliyetlerini şeffaf, hesap verebilir, adil ve sorumlu bir şekilde yürütür” ifadesi yer almaktadır. Ayrıca yönetim kurulunun fonksiyonlarına bakıldığında ise de aşağıdaki düzenlemeler yer almıştır: