Serbest Bölgelerde üretim yapmanın avantajları, diğer bir deyişle serbest bölgelerde üretim yapan firmalara sağlanan teşvikleri sayacak olursak aşağıdaki maddeleri sıralayabiliriz.
Serbest Bölgelerde üretim yapan firmalarla ilgili yukarıda belirttiğimiz avantajlar devlet tarafından yasal olarak sağlanmaktadır. Fakat hiçbir yerde Serbest bölgelerde üretim yapan firmalara sağlanan teşvikler arasında yer almamasına rağmen bazı firmalar Gümrük Yönetmeliğinin 431.Maddesinin sağladığı imkanı kullanarak, bazı firmalarda bunu suistimal ederek kendilerine ek bir avantaj daha sağlamaktadırlar.
Serbest Bölge üreticilerinin bu uygulaması hem iç piyasada aynı malı üretenlere göre haksız bir rekabet ortamı oluşturmakta hem de vergi kaybına neden olmaktadır.Konuyu açacak olursak; Serbest Bölgelerde üretim yapan firmalar Türkiye’ye gönderdikleri eşyalardaki gümrük vergilerini iki şekilde ödemektedirler:
a-Eşyanın üretiminde kullandıkları hammaddeler üzerinden
b-Türkiye’ye gönderilen asıl eşya üzerinden
Söz konusu üreticiler kullandıkları hammaddelerin vergileri düşükse “a” şıkını, yok eğer son üretilen ürünün vergisi daha düşük ise “b” şıkkına göre vergilendirme yapmaktadırlar. (Bu uygulamanın ortadan kalkması için Gümrük Yönetmeliğinin 431. Maddesinde düzenleme yapılması gerektiği düşüncesindeyim.)
Uygulamada Türkiye’ye gönderdikleri mallarda vergileri eşyanın üretiminde kullandıkları hammaddeler üzerinden ödemektedirler. Daha doğrusu ödediklerini zannetmektedirler.
Serbest Bölgede üretilen bir eşya ülkemizde serbest dolaşıma girecekse ve vergileri üretiminde kullanılan hammaddeler üzerinden ödenecekse bundan sadece gümrük vergisi anlaşılmaması gerekir. İthalatta alınması gereken vergilerden anlaşılması gereken “gümrük vergisi ile diğer eş etkili vergiler ve mali yükler” olmalıdır.
Sorunun ana kaynağı üreticilerin ithalat vergilerinden sadece gümrük vergisini, diğer bir deyişle Telafi Edici Vergiyi anlamalarından kaynaklanmaktadır. Oysa İthalat vergileri gümrük vergisinin yanında diğer eş etkili vergileri ve mali yükleri de kapsamaktadır. Fakat uygulamada (bir kaç firma hariç) serbest dolaşıma sokulan eşyalarda üretimde kullanılan hammaddelerin Türkiye’ye ithalinde ödenmesi gereken gümrük vergisinin (TEV) dışında kalan anti damping vergisi vb. diğer vergileri ödemeyi atlamaktadır.
Bu nedenle Serbest Bölgede üretimi yapılan eşyaların Türkiye’ye girişlerinde üretimde kullanılan hammaddelerin sadece gümrük vergisinin ödenmesi, diğer eş etkili vergilerin ödenmemesinden dolayı hem vergi kaybı olmakta hem de ülkemizde aynı eşyayı, benzer hammaddeleri ithal ederek üretim yapan firmalara karşı haksız rekabet ortamının oluşmasına neden olmaktadır.
Farkında olmadan oluşan bu ortamın ortadan kalkması için firmaların ve ilgililerin gerekli çalışmayı yapmaları halinde, hem vergi kaybı önlenmiş olacak hem de iç piyasa üreticilerine karşı elde ettikleri haksız avantajın son bulması sağlanmış olacaktır.