10'uncu Kalkınma Planı'nda sanayiye özellikle vurgu yapıldığını kaydeden Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, sanayi ürünlerinin fiyatlarının, tarım ve hizmet sektörü ürünlerine göre daha az arttığına dikkat çekerek "Sanayinin katma değerini artırmak istiyorsak karşılığı da yüksek olan ürünler üretmek durumundayız" dedi.
Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) Meclis Toplantısı'nda 10'uncu Kalkınma Planı hakkında bilgi veren Bakan Yılmaz, çeşitli kesimlerden 10 binin üzerinde kişinin görüşü alınarak hazırlanan planın, 4 eksen üzerine kurulduğunu belirtti. İlk eksenin "nitelikli insan, güçlü toplum", ikinci ekseninin ise "yenilikçi üretim, istikrarlı yüksek büyüme" olduğunu dile getiren Yılmaz, Türkiye'nin orta-gelir tuzağına düşmeden katma değeri yüksek üretime yönelmesi gerektiğini söyledi. Sanayinin, reel fiyatlarla bakıldığında milli gelirdeki payının arttığını kaydeden Yılmaz, "Fiyatlardan arındırarak bakarsanız sanayinin büyümesi ekonominin büyümesinden daha hızlı. Dolayısıyla milli gelir içindeki (cari) payının artması gerekir ama aksine düşüyor. Niye? Fiyatlardan düşüyor. Sanayi ürünlerinin fiyatları, tarım ve hizmet sektörü ürünlerine göre daha az artıyor. Sanayinin katma değerini artırmak istiyorsak karşılığı da yüksek olan ürünler üretmek durumundayız" dedi.
Plandaki 3'üncü eksenin "yaşanabilir mekanlar"a ilişkin olduğunu vurgulayan Yılmaz, burada işin özünü şehirleşmenin oluşturduğunu ve gelecek 30 yılda dünyada daha fazla sayıda insanın şehirlerde yaşamasının beklendiğini ifade etti. Yılmaz, son eksenin ise "uluslararası işbirliği" olduğunu belirterek, Türkiye'nin bu konuda çevresinde ekonomik havza oluşturması gerektiğini kaydetti. Üyelerin sorularını da yanıtlayan Yılmaz, artan enerji maliyetlerinin daha az girdiyle sanayi üretimi konusunu gündeme taşıdığını vurgulayarak, "Türkiye enerji konusunda ne yapsa azdır. Daha az enerji tüketen bir sanayi yapısı oluşturulduğunda girdi maliyetleri düşecek ve ülkemiz dışarıya daha az enerji faturası öder hale gelecek" dedi.
Özdebir: Büyüme yüzde 3.5'in üzerinde olabilir
ASO Başkanı Nurettin Özdebir ise, verilerin yılı yüzde 3.5'in üzerinde bir büyümeyle kapatma olasılığı artırdığını söyledi. Piyasaya verilen likiditenin azaltılması ve BDDK'nın kredi kartıyla taksitli satışlara sınırlama getirmesinin önümüzdeki dönemde kredilerin artış hızının düşüreceğine dikkat çeken Özdebir, alınan kararların ekonomi yönetiminin küresel riskler karşısında ihtiyatlı tutumunu sürdüreceğini gösterdiğini kaydetti.
Özdebir, Kıdem Tazminatı Fonu'nun kurulmasının işçilerin lehine olacağını belirterek, "Fon'un kurulması işyerlerindeki huzur ve istikrara da katkı sağlayacaktır" dedi.